Birçok insan bunun farkında değil, acele hayatında en büyük felaketin ta kendisidir. Ne kadar hızlı olmak istersen, kaderin seni o kadar yavaşlatır. Hayatında en çok pişmanlık duyduğun hatalar genellikle aceleci, sabırsız olduğun o anlarda meydana gelir. Aceleci insanlar her zaman hemen sonuç almak, her şeyi kontrol etmek isterler. Bu dışarıdan verimlilik gibi görünse de aslında kadere karşı bir kibirdir. Acele, etrafındaki en iyi fırsatları kaçırmana, dünyanın gerçeklerini görememene neden olur. İnsanlar sabırsız olduklarında, akılları sanki durur, sadece hedefe odaklanır, tuzakları göremez ve sorunları çözmenin yollarını da kaçırır.
Her aceleci eylem, kaderindeki felaket için önceden öğrenim ücreti ödemektir. Her şeyin bir düzeni vardır, ne kadar acele edersen et, talihsizlikleri hızlandıramazsın. Zihin karıştığında, şans da dağılır. Gerçekten bunu kaldırabilenler, doğru bilgelerin baskısını kaldırabilenlerdir. Bu felaketle karşılaştığında, iki şeyi hatırlamalısın: Birincisi, frene bas, kesil, öfkenin yükselmesine izin verme. Önce 30 saniye dur, kendini duygusal çabadan düşünmenin sahibi haline getir.
İkincisi, takıntıları bırakmak, kontrolü zamana bırakmak, enerjiyi mevcut anı iyi yapmaya odaklamak ve sonuçları kaygılandırmamak. Zihin huzurlu olduğunda, kader en iyi zamanı kendiliğinden ayarlayacaktır. Hayat binlerce yönüyle, sakin ve acele etmeyen bir kalp korunduğunda, bu senin kaderindeki en güçlü koz olacaktır.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
Birçok insan bunun farkında değil, acele hayatında en büyük felaketin ta kendisidir. Ne kadar hızlı olmak istersen, kaderin seni o kadar yavaşlatır. Hayatında en çok pişmanlık duyduğun hatalar genellikle aceleci, sabırsız olduğun o anlarda meydana gelir. Aceleci insanlar her zaman hemen sonuç almak, her şeyi kontrol etmek isterler. Bu dışarıdan verimlilik gibi görünse de aslında kadere karşı bir kibirdir. Acele, etrafındaki en iyi fırsatları kaçırmana, dünyanın gerçeklerini görememene neden olur. İnsanlar sabırsız olduklarında, akılları sanki durur, sadece hedefe odaklanır, tuzakları göremez ve sorunları çözmenin yollarını da kaçırır.
Her aceleci eylem, kaderindeki felaket için önceden öğrenim ücreti ödemektir. Her şeyin bir düzeni vardır, ne kadar acele edersen et, talihsizlikleri hızlandıramazsın. Zihin karıştığında, şans da dağılır. Gerçekten bunu kaldırabilenler, doğru bilgelerin baskısını kaldırabilenlerdir. Bu felaketle karşılaştığında, iki şeyi hatırlamalısın: Birincisi, frene bas, kesil, öfkenin yükselmesine izin verme. Önce 30 saniye dur, kendini duygusal çabadan düşünmenin sahibi haline getir.
İkincisi, takıntıları bırakmak, kontrolü zamana bırakmak, enerjiyi mevcut anı iyi yapmaya odaklamak ve sonuçları kaygılandırmamak. Zihin huzurlu olduğunda, kader en iyi zamanı kendiliğinden ayarlayacaktır. Hayat binlerce yönüyle, sakin ve acele etmeyen bir kalp korunduğunda, bu senin kaderindeki en güçlü koz olacaktır.