Eğer bir gün uyandığınızda, ABD Yüksek Mahkemesi bir karar alıp mevcut tarifelerin tamamen geçersiz olduğunu ilan ederse, piyasanın tepkisi ne olur?

Bu bir hayal olmayabilir. Bildirildiğine göre, 5 Kasım'da ABD Yüksek Mahkemesi nadir bir davayı görüşmeye başladı: Başkan, ulusal güvenlik adına rastgele küresel gümrük vergileri ekleyebilir mi?

Açıkçası, bu bir güç sınırları mücadelesidir.

Karşıt tarafın kadrosu oldukça sert - iki eski Fed başkanı Bernanke ve Yellen, yaklaşık 50 ekonomist ve Nobel ödüllü ile birlikte ortak bir belge sundular. Temel görüşleri oldukça doğrudan: Gümrük vergileri bir koruma şemsiyesi değil, daha çok insanın kendine bıçak saplaması gibi; önümüzdeki on yılda ABD ekonomisini trilyonlarca dolar kayba uğratabilir.

Trump'un tutumu da her zaman sert: "Tarifeler olmadan, fakir bir ülke haline geleceğiz."

Bu artık sadece ekonomik politika tartışması değil, aynı zamanda devlet gücü ile kurumsal aklın doğrudan çarpışmasıdır.

Davanın hukuki dayanağı, 1977 yılına ait bir Soğuk Savaş ürünü olan "Uluslararası Acil Ekonomik Güç Yasası" (IEEPA)dır. Bu yasa aslında düşman ülkelerin varlıklarını dondurmak için bir araç olarak tasarlanmıştı, ancak bugün "millî güvenlik" etiketi yapıştırıldığında Çin, Avrupa, Meksika gibi bölgelere gümrük vergisi uygulamak için bir "anahtar" haline gelmiştir.

Sorun şu ki, bu anahtarı kim elinde tutmalı? Başkan sınırsız bir şekilde kullanabilir mi? Yoksa kısıtlayacak bir sistem çerçevesine mi ihtiyaç var?

Pazar için bu sadece bir hukuki gösteri değil. Sonuç ne olursa olsun, dolar politikalarının belirsizliği artıyor ve bu belirsizlik genellikle çeşitli varlıkların dalgalanmasına yansıyor.